15 Ekim 2010 Cuma

ATALARIMIZ NEDEN UZUN YAŞAMIŞ?

Kefirle ilk tanışmam 2 sene önceki kış aylarında bağışıklık sistemimin göçüp, sürekli hastalanmam sonucu hap top, ot:)  bilumum çare denedikden sonra kız kardeşimin marketten eve süt şişesi görünümünde beyazımsı, kıvamlı, ekşimsi sodalı ayran ismini taktığım içeceği getirmesiyle oldu.
Çok faydalı olduğu söylenen bu içeceği içmem konusunda ne kadar ısrarcı davransada alışık olmadığım bozulmuş süt tadındaki bu içeceği içmek içimden birtürlü gelmedi.


Birgün eczanemde bir müşterim bunun tableti olup olmadığını sormasıyla, Orta Asya'da atalarımızın icat ettiği bu geleneksel içeceğe merakım daha da arttı, çünkü tadını hiç sevmemiştim ve eğer bu kadar faydalıysa rahatlıkla kapsül formunda bu içeriği kullanmanın bir zorluğu da olmayacak, benim içinde ve özellikle allerjimle mücadelemde yeni bir alternatif daha doğacaktı:)


Kefir hakkında öğrendiklerim;
  • Kefir  inek, koyun, keçi ya da manda sütlerinden birinin mayalanmasıyla elde edilen fermente bir süt ürünü.
  • Kafkaslar Kefiri su yerine içip ve gençlik iksiri olarak kullanıyorlarmış (vay vay vay! bizimde denemediğimiz anti-aging ürün kalmadı:)
  • Kefir Bağırsaktaki bazı mikroorganizmaların çoğalmasını arttırıyor
  • Prebiyotikler, probiyotiklerin büyüme ve gelişmesini sağlayan, aktivitelerini artıran sindirilmeyen karbonhidrat bileşikleridir.Yoğurt prebiyotiktir, yani probiyotiklerin üremesini artırır. Kefir probiyotiktir, yani kendisi yararlı mikroorganizmadır
  • Yararlı vitaminlerin yanı sıra kalsiyum, magnezyum, flor, fosfor ve selenyum gibi mineraller de içeriyor.
  • Hücreleri yenileyerek yaşlanmayı geciktiriyor.  
  • Mikrobik enfeksiyonlara karşı direnci arttırır, bağışıklık sistemini güçlendiriyor
  • Kronik yorgunluğu gideriyor
  • Barsak florasını güçlendirerek gastrointestinal sistem enfeksiyonlarına karşı direnç oluşturuyorlar (ishal, kabızlık, IBS, Chrohn ve ülseratif kolit hastalıklarının tedavilerinede yardımcı!)
  • Antikanserojen özellik gösterir
  • Bilinen hiçbir yan etkisi olmadığı söyleniyor ( işte bir artı puan daha geliyor!)
  • Yiyeceklerin hazmını kolaylaştırıyor
  • Zararlı maddelerin (toksinler) kan dolaşımına geçmesini engelliyor (işte vücudumda allerjiye sebep olan sindirilmemiş pis proteinler! zavallı antikorlarım sizinle savaşmak için beni helak ediyor! artık bittiniz:).
  • Besin allerjilerini ve ekzemayı önlüyor.
  • Kronik enflamatuvar (iltihabi) hastalıkların oluşumunu engelliyor.
  • Yaşlanmayı yavaşlatıyor.

Kefir ismen bilinsede nedense çevremde tüketimi o kadar fazla değil, belki tadı nedeniyle, ama kullanım kolaylığı açısından eczanelerde kapsül formuda mevcut, günde 1-2 kapsül suyla içiliyor.. Laf aramızda bazı ünlülerinde genç ve sağlıklı kalmak için Kefiri düzenli kullandığı söyleniyor, anlatılanlara göre hayat iksiri denilmesi boşuna değil, bundan sonra kullanmakta fayda var, Hayallah niye bukadar geç kalmışım!

http://www.aromaguzellik.com/

22 Eylül 2010 Çarşamba

Hayatın Kaynağı Su

'Taş Devri Diyeti' kitabını okurken bu bölümün özetini sizle paylaşmak istedim.
  • ''Günde en az 8 bardak(2 litre) su için, yiyecek ve meşrubatlardaki su buna dahil değil''
ne kadar az su içtiğimi farkettim, bende çoğu insan gibi bilinçli olarak değilde susama hissi olduğunda su içiyordum, bizi yanıltanda bu his ve bugünden itibaren artık masama bir litrelik cam şişe su koymaya karar verdim
  • ''Meyve suyu, meşrubat, şekerli sıcak içecekler(çay, kahve) osmatik yükleri fazladır, sıvı kaybına neden olurlar, dudak kuruluğunuz geçer ancak kronik susuzluğa neden oluyor ,şekersiz içecekler, ayran, kefir gibi fermente içecekler sıvı ihtiyacımızı karşılıyor.''
hararetimi kola içtiğim zaman kesmemesinin sebebini şimdi daha iyi anlıyorum.
  • ''Büyüklerimizin dediği gibi suyu ayakta değil oturarak için, oturarak içince su midede birikiyor ve mide asitiyle karışarak mikropları öldürüyor, ayakta içinde direkt oniki parmak barsağına geçiyor''
  • ''Şebeke suyu klorlu ve kanser yapabilir, musluk suyunu en az bir saat dinlendirdikten sonra kloru uçar, öyle içilebilir. En iyisi kaynak suyu içmek''
bu arada kullanmış olduğumuz damacanayı oluşturan plastiktende tehlikeli kimyasallar suya karışabilmekteymiş:(( farkettimde ingiltere'de kalırken eve su 1 litrelik cam şişelerle koliyle alınırdı, bana ozaman lüks gibi gözükürdü budurum çünkü su bizde eve damacanayla gelir. Ayrıca onlar bizim günlük içtiğimiz su yerine sparkling water yani bizim maden sularını tercih ediyorlardı ve ben bunu garipsiyordum. Günde 2-3 su bardağı maden suyu içmek sindirimi kolaylaştırıyor, bu arada son zamanlardaki söylentisi yayılan maden suyunun zayıflatma etkisi yokmuş:).Maden suyu magnesyum ve kalsiyum içeriğinden dolayı kalp krizi ve damar sertliğine karşıda koruyucu, ancak kronik böbrek hastalarının fazla tüketmemesi gerek!!
  • ''Sindirim sorunu olanlar için, yemeklerle birlikte su içimek sindirim sıvılarını seyreltiyor, etkinlikleri azalıyor, yemekten yarım saat önce ve bir saat sonra su içilmeli''
En iyisi yemek öncesinde su içmek hem rejim yapanlar için tokluk hisside yaratıyor, bu arada yeterli su alınmazsa histamin salgılanması artıyormuş. Histamin mide asit salgısını artırıyor, nefes daralması yapıyor, tansiyonu yükseltiyor, romatizma, migren , mide, kalp ağrısı gibi ağrıya neden olan maddeler salgılanıyor; su içerek bunlardan da kurtulabilme şansımız var; benim allerjik astımım üzerinde de faydası olabileceğini düşünüyorum, bu nedenle artık susamadan su içmeye başlıyorum haydi hayırlısı!